Koronavirüs pandemisinin merkezinin Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya, daha sonra da Latin Amerika’ya kaymasıyla birlikte özellikle Avrupa’daki birçok ülkede normalleşme adımları atılıyor. Günlük bazda iyileşen hasta sayısının yeni vaka sayısını geçtiği ülkemizde de 1 Haziran’dan itibaren şehirler arası seyahat yasağı kalktı; restoran ve kafeler yeniden açıldı.

Pandeminin önümüzdeki aylarda nasıl seyredeceğine veya aşı takvimine dair kesin bir bilgi olmadıkça dünyamıza uzun vadedeki etkilerini kestirmek güç. Ne var ki halihazırda aldığımız tedbirleri ve birçok alanda hayatımıza girmiş yeni alışkanları düşününce ‘yeni normal’in en azından kısa vadede neye benzeyeceğini öngörmek mümkün.

İşte son resmi açıklamalar, bilim insanlarının tavsiyeleri ve hayatımıza zaten girmiş olan yeni alışkanlıklar ışığında ‘yeni normal’e dair söyleyebileceklerimiz:

Kontrollü Sosyal Hayata Geçiyoruz

Restoranların ve kafelerin açılmasıyla birlikte evlerimizden çıkıp yeniden sosyalleşebileceğimiz bir dönem başlıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından kontrollü sosyal hayat olarak tanımlanan bu yeni dönemde özellikle sosyal mesafe kuralına uymak çok önemli. Açılan mekanlar bir süre daha kapasitelerinin yarısı kadar müşteriye hizmet vererek bu mesafenin korunmasını sağlayacak. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sahil şeridindeki parklara çemberler çizerek insanların aralarına yeterli mesafeyi koymalarına yardımcı olacak bir uygulama başlattı.

Maskelerimiz Bir Süre Daha Bizimle Olacak

Yeni normalde hemen terk edemeyeceğimiz bir başka alışkanlığımız, maskelerimiz olacak. Salgın tamamen ortadan kalkana kadar hayatımızın bir parçası olacak gibi görünen maskelerle yaşamayı öğrenmeye başlıyoruz. Öyle ki maskelerimiz birer moda objesi haline geldi bile. Ayrıca gündelik hayatta sıkça kullandığımız teknolojiler maskelerimizle uyumlu hale geliyor, hatta MIT ve Harvard gibi kurumlar maskelerin COVID-19’u teşhis edebilen maskeler geliştirmek için çalışıyor.

Sanatın Üretim ve Tüketim Araçları Değişecek

Sinema, müze ve sergi salonlarının geçici olarak kapanması ve konserler başta olmak üzere birçok sanat etkinliğinin iptal olması, sanatçılarla sanat severler arasında alternatif aktarım ağları kurulmasının önünü açtı. Aralarında Lady Gaga, Paul McCartney ve Billie Eilish gibi yıldızların bulunduğu 100’den fazla sanatçının oturma odalarından verdikleri “Together At Home” konseri tüm
dünyada milyonlarca insan tarafından izlendi.

Türkiye’de de birçok sanatçı Instagram üzerinden canlı yayın yaparak konserler verdi. Başka Sinema ile BluTV iş birliği, normalde sinema salonlarında izleyeceğimiz filmleri vizyon tarihlerinde evlerimize getirdi. Online atölyeler, sanal müze turları ve benzer birçok etkinlik, sanatın üretim ve tüketim yöntemleri ve araçlarının değişmesini sağladı.

Yeni normalde de bu alışkanlıklardan bir kısmı hayatımızda kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Zira hem geniş kitlelerin bir araya gelebileceği konserlere hâlâ izin verilmiyor, hem de Netflix gibi online platformların üye sayıları o kadar ciddi bir artış gösterdi ki bu geniş kitlenin en azından bir bölümünün bu yeni alışkanlıklarını sürdüreceklerini öngörmek mümkün.

Sevdiğimiz Sporcuları Evden Destekleyeceğiz

Futbol başta olmak bazı spor dallarında mücadele yeniden başlıyor. Türkiye’de de Süper Lig 12 Haziran’da kaldığı yerden devam edecek. Ancak yeniden başlayan ya da başlamaya hazırlanan organizasyonların tamamı bir süre daha seyircisiz olarak düzenlenecek. Bu da yeni normalde spor organizasyonlarını salonlarımızdan takip etmeye alışacağımızı gösteriyor. Boş tribünler önünde oynanan maçların atmosferiyle yetinmek de yeni normalde bizi bekleyen zorluklardan. Hem ekran başındaki seyirciler hem de sporcular için alışılmadık olan bu süreçte bazı kulüpler tribünlere cansız manken yerleştirip forma ve atkılarla renkli görüntüler oluşturmaya çalışıyor. Bundesliga’nın yayıncılarından Fox ise maçlara seyirci efekti eklemeyi denedi. İngiltere Premier Lig ve Amerikan Futbolu Ligi NFL’de de bu seçenek tartışılıyor.