Ay: Haziran 2014

Come See Turkey Projesi

Değerli kuzenim Serkan Bark aracılığıyla haberdar olduğum ve yazıya dökmekte (kendisinin affına sığınarak) geciktiğim #ComeSeeTurkey projesinden bahsedeceğim şimdi.

#ComeSeeTurkey; güzelim ülkemizi popüler sosyal medya sitesi Instagram üzerinden, fenomen fotoğrafçılar – yani instagrammer‘lar – aracılığıyla dünyaya daha güzel tanıtmayı amaçlayan ve Instagram üzerinde düzenlenmiş en büyük ülke tanıtım hedefi olan bir proje.

#ComeSeeTurkey; T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ana sponsorluğunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin proje partnerliğinde, yetenekli fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven’in proje danışmanlığı ve Seven Plus Reklam Ajansı’nın organiztörlüğünde hayat bulan değerli bir proje.

Dünyanın dört bir yanından gelen Instagram fotoğrafçılarının bakış açısıyla; ülkemizin kültürü, tarihi, doğası ve insanları fotoğrafın evrensel dilini kullanılarak anlatıldı. Bu fotoğrafçıların takipçileri üzerinden belirlenen hedef 24 milyon kişiye ulaşmaktı lakin proje şimdiden 50 milyon kişiye yaklaştı ve önemli bir başarı elde etti. Projeye 13 farklı ülkeden katılan toplam 20 fenomen fotoğrafçı ve Instagram hesapları aşağıdaki şekilde:

Proje toplam 22 gün sürdü. A ve B grubu olmak üzere iki ayrı seyahat rotasından meydana geldi. İki grup halinde farklı tarihlerde toplam 23 şehri gezen fotoğrafçılar, çektikleri fotoğrafları dünyayla paylaşarak birer kültür elçisi haline geldiler. Rota günlüklerini comeseeturkey.blogspot.com.tr adresi üzerinden görebilirsiniz. Detaylar ise comeseeturkey.org adresinde.

Aynı zamanda TRT ekibi tarafından takip edilen #ComeSeeTurkey projesinin yolculuk serüvenleri TRT Belgesel kanalında yayınlanacak. Projeyi sosyal medyada #ComeSeeTurkey hashtag’iyle takip edebilirsiniz.

Otizm Benim Seçimim Değil!

Doğuştan Otizm eğilimli bir bireyin günlük hayatta neler hissettiğini, nelerin ona zorluk yaşattığını ya da hangi konularda yetenekleri olduğunu anlayabilir miyiz? Otizmin farkındayız, onların yanındayız!

Ben Otizm olan bir çocuğum. Otistik değilim! Siz düşünceleri, duyguları, yetenekleri olan bir birey misiniz? Yoksa sadece şişman, gözlüklü ya da sakar bir kişi mi? Duygusal algılarım bozuktur. Gündelik yaşam içinde sizin çoğunlukla fark etmediğiniz kokular, sesler, tatlar, görüntüler, temaslar benim için çok rahatsız edici olabilir. Sıradan bir market alışverişi benim için tam bir kabus olabilir, alışveriş arabalarının tekerleklerinin o gıcırtılı sesi, günün indirimlerini tekrar tekrar anons eden mekanik ses, kasadaki işlem sesleri, bu ciddi anlamda aşırı yüklenmedir benim için…

Koku alma duyum aşırı hassastır. Yanımızdan geçen adam o gün duş alamamış olabilir. Bunlar benim için çok tiksindiricidir. Tüm bunlar beni etkiler, hiçbir şeyi algılayamaz hale gelirim. Komutlarınızı dinlemediğimi sanmayın, sizi anlamıyor olabilirim, bana diğer odadan seslendiğinizde bana sadece işaret dili gibi gelebilir. Bunun yerine yanıma gelip basit kelimeler seçerek benimle direk konuşun. Somut düşünürüm, sadece sözcüklerin anlamına göre yorumlarım. Koşturmayı bırak yerine arkandan atlı mı kovalıyor? derseniz aklım karışır. Çantada keklik demek yerine bunun yapmak  senin için çok kolay!  demelisiniz. Acıkmış, incinmiş, korkmuş, aklı karışmış olabilirim. Vücut dilime rahatsızlık duyduğumda gösterdiğim tepkilere dikkat edin…

Bir de bunun tam tersini düşünelim! Yaşamın çok ilerisinde bir düzeyde aniden küçük bir profesör gibi konuşabilirim. Kullandığım kelimelere ya da içeriklere anlamıyor olsam da size yanıt vermek zorunda olduğumda buna başvurabilirim. Yapamadıklarım yerine yapabildiklerime odaklanın ve bunlar üzerinde bir şeyler ima etmeye çalışın. Güçlü yönlerimi keşfedin. Sosyalleşme konusunda bana yardım edin. Dışarıdan bakıldığında farklı çocuklarla oynamak istemediğimi düşünebilirsiniz. Oysa bazen bunu nasıl yapacağımı bilmiyor olabilirim. Diğer çocukları beni oyunlarına davet etme cesaretlendirmek işe yarayabilir. Öfke nöbetlerimin nedenlerini bulmaya çalışın. Duyularımdan biri aşırı yüklendiğinde böyle durumlar ortaya çıkar.  Eğer öfke nöbetlerimin sorunlarını bulursanız, onları önleyebilirsiniz…

Lütfen beni koşulsuzca sevin! Keşke şöyle olsaydı, keşke bunu yapabilseydi düşünceleri kafanızdan uzaklaştırın. Siz ailenizin tüm beklentilerini karşılayabildiniz mi? Otizm benim seçimim değil!

Unutmayın, bu durumu ben yaşıyorum! siz değil… Sizin desteğiniz olmadan başarılı ve bağımsız hayat sürmem uzak bir ihtimal. Söz veriyorum, ben buna değerim. Sabır sabır sabır… Otizme bir eksiklik olarak değil, farklı bir yetenek olarak bakmaya çalışın. Evet, belki bir sonraki Michael Jordan olmayabilirim. Detaycı bakış açım ve olağanüstü odaklanma kapasitemle bir sonraki Einstein, Mozart ya da Van Gogh olabilirim. Şimdilerde bu kişilerin de otizmli olduğu düşünülüyor…

Siz dayanağım olmazsanız bunu başaramam. Benim arkadaşım, öğretmenim olun. Bana destek verin, ne kadar yol alabildiğimi göreceksiniz…

© 2024 Mustafa Çelen

Theme by Anders NorenUp ↑