Modası hiç geçmeyen en büyük trendlerden biri olan selfie’nin tarihçesini hiç merak ettiniz mi? Yakın tarihte tanıştığımızı sandığımız selfie, aslında ilk kez 1800’lü yıllarda ortaya çıktı. Tabii o zaman adına “selfie” denmiyordu ve henüz bir akım haline gelmemişti. 1839 yılında Philadelphia’lı fotoğrafçı Robert Cornelius bir lamba mağazasında fotoğraf çekti. Elbette o zamanların teknolojisi ile Cornelius bu fotoğrafı çekmek için 10-15 dakika boyunca hareketsiz olarak kameranın karşısında durmak zorundaydı.

Ünlü dünyasına baktığımızda ise tarihteki ilk ayna selfie’sini Frank Sinatra’nın çektiği tahmin ediliyor. En azından günümüzde şimdiye kadar bilinen gerçek bu şekilde. Sinatra, henüz daha 23 yaşında ve kariyerinin başlarındayken yine fötr şapkasıyla ayna karşısına geçmiş ve ilk selfie’sini çekmiş.

2002 yılına gelindiğinde ise “selfie” kelimesi ilk kez karşımıza çıktı. Dil alışkanlıkları gereği kelimelerin sonuna –ie kısaltmalarını getirmeleriyle bilinen Avustralyalılar, dünyada ilk kez “selfie” kelimesinin kullanıldığı millet oldu. Self-Portrait kelimesinin kısaltması olarak karşımıza çıkan “selfie”, bir fotoğraf forumunda Nathan Hope isimli genç tarafından eserini tanıtmak amacı ile kullanıldı. (Bu tarihten tam 13 yıl sonra, 2015 yılında ise “selfie” Oxford Sözlügü tarafından “Yılın Kelimesi” seçildi.)

2014 yılına gelindiğinde ise tüm işler değişti, selfie bir anda dünyayı kasıp kavurmaya başladı. Neden mi? Ellen DeGeneres’in Oscar Ödül Töreni’nde “dünyanın en çok retweet edilen fotoğrafını” çekmek istediğini söylediği için. DeGeneres, birçok ünlüyü etrafına aldı ve Bradley Cooper’ın elindeki telefon ile bir kareye tam 12 ünlü oyuncu sığdırdılar. İşte bu fotoğraf, tam 3 yıl boyunca tarihin en çok retweet edilen tweet’i olma özelliğini korudu ve selfie çılgınlığı tüm dünyayı etkisi altına aldı.

Selfie’nin tarihçesini ve gelişimini öğrendik! Peki ya kusursuz selfie’ler çekmeyi biliyor muyuz? Sosyal ağlarda beğeni rüzgârları estirmek, herkesin gıpta ile bakacağı selfie’ler çekmek için birkaç basit ipucu var. Haydi, bunlara bir göz atalım!

Selfie Çubuğu Kullanın

Selfie’lerin korkulu rüyası, fotoğrafın yarısını kaplayan devasa kollar… Bir de asla ekrana sığdıramadığımız kalabalık arkadaş grupları… Tüm bunların önüne geçmek için basit bir selfie çubuğu kullanabilirsiniz. Birçoğunuz selfie çubuğu kullanmakta tereddüt edebilir, hatta çekinebilir ancak bir kere deneyince ne kadar geniş açılı ve doğal fotoğraflar elde ettiğinizi görecek ve bir daha vazgeçemeyeceksiniz.

Kolunuzu Fazla Uzatmayın

Bir önceki maddede de bahsi geçtiği gibi selfie çekerken kolumuzun gözükmesi pek de sevdiğimiz bir durum değil. Yukarıdan veya karşı açıdan çektiğimiz fotoğraflarda açıya da bağlı olarak kolumuzu daha fazla uzatmamız gerektiği için kollarımız gereğinden fazla büyük görünerek kötü bir durum ortaya çıkarabilir. Eğer selfie çubuğumuz yoksa bunun önüne geçmek için kolumuzu normal seviyelerde uzatacağımız açıları tercih edelim, çok uzak veya çok üst açılardan uzak duralım.

Beyaz Işıktan Uzak Durun

Selfie çekimlerinizde mümkün olduğunda gün ışığını tercih edin ve yapay beyaz ışıklardan uzak durun. Beyaz ışıklar, eğer bir fotoğraf profesyoneli değilseniz yüzünüzün daha solgun ve bitkin görünmesine neden olacaktır. Oysaki doğru açılar ile ayarlanmış bir gün ışığı ile çekilen selfie, çok daha güzel sonuç verecek. Işıkla ilgili yapılan en büyük yanlışlardan biri de bir ampulün/ışık kaynağının tam altında durarak selfie çekmek. Bu şekilde çekilen fotoğraflarda ışık tepeden geldiği için yüzünüzün yarısı aydınlık görünürken bir diğer yarısı karanlık görünecek ve bu yüzden fotoğrafın doğallığı ve estetik yapısı bozulacaktır. Mümkün olduğunca ışığı 45 derecelik açıyla almaya çalışın, farkı göreceksiniz!

Arka Plana Dikkat Edin

Selfie’lerde ön plana çıkarmak istediğimiz obje her zaman kendimiz oluruz. Adı üzerinde, selfie! Bu yüzden eğer özel bir yerde değilseniz, arkanızda harika bir manzara yoksa her zaman düz arka planları tercih edin. Ne kadar sade bir arka plan olursa, o kadar ön plana çıkacaksınız ve daha ilgi çekici fotoğraflar elde edeceksiniz.

Açıyı Değiştirin

Selfie çekimlerinde vesikalık fotoğraflar gibi düz açıları asla tercih etmeyin. Telefonunuzu görüş açısının biraz üstünde tutarak, çok hafif sağ veya sol açı ile en iyi çıktığınız noktayı bulun. Hep aynı açılarda sıkışıp kalmayın ve denemekten asla korkmayın! Farklı açılarda farklı noktalarınızı ön plana çıkarabildiğinizi fark edeceksiniz.

Yalnız Olmayın

Selfie kavramının çıkış noktasından bakarsak, her ne kadar adı “selfie” olsa da bu iş kalabalık arkadaş gruplarıyla yapıldığında daha keyifli! İki veya daha fazla kişi ile çekilen selfie’lerde hem kolunuz çok daha az gözükecek, hem de kişi sayısı fazla olduğundan arka plan daha az göze çarpacağı için, daha dikkat çekici ve güzel pozlar elde edeceksiniz. Evcil hayvanlarınız ile selfie çekerek denemelere başlayabilirsiniz!