Yakın zamanda hepimiz, ünlü yönetmen Christopher Nolan‘ın yazıp yönettiği muhteşem YıldızlararasıInterstellar filminin etkisi altındayken, arka planda gözden kaçırmamamız gereken bir konudan bahsetmek yerinde olacaktır. Filmdeki kahramanımız elbette canı sıkıldığı için uzay yolcuğuna çıkmıyordu. Bunun bir nedeni vardı ama spoiler olmaması adına bu konuya girmeyeceğim. Sadece, bu yazımdaki konu üzerinden dolaylı da olsa bir bağlantı kuracağım.

Karbon ayak izi, birim karbondioksit (yani nefesimizi bıraktığımızda evrene verdiğimiz gaz: insanlar, hava yani oksijen aldıklarında, akciğerlerindeki etkileşim sonucu evrene karbondioksit verirler) cinsinden ölçülen, kurum veya bireylerin ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi vb. faaliyetlerinden kaynaklanan toplam sera gazı (açıklama yapacak olursak; atmosferimizin, ışığı geçirme ve ısıyı tutma özelliği vardır ki buna sera etkisi denir. Bu etkiyi sağlayan başlıca sera gazları su buharı, karbondioksit, metan, nitroz oksit ve ozon içerir) salınım miktarıdır. Atmosferin ısıyı tutma yeteneği (yani sera etkisi) sayesinde suların sıcaklığı dengede kalıyor, nehirlerin ve okyanusların da donması bu şekilde engellenmiş oluyor.

Karbon ayak izini hesaplamak da, sera gazı salınımlarını yönetebilmenin ilk adımıdır. Her bir birey olarak, karbon ayak izimizi ölçmemiz (daha doğrusu bu miktarın farkında olmamız) ve (elimizden geldiğince) bunu yönetmemiz gerekiyor. Belki ütopik olabilir ama ilerleyen yıllar için kendimize sıfır karbon hedefi koyabiliriz. Unutmamalıyız ki, sürdürülebilir bir gelecek için ilk adım karbon ayak izinin kontrol altında tutulmasıdır.

Peki ya siz karbon ayak izinizi ölçtünüz mü? Şahsen ben ölçtüm ve değerlerim Türkiye ortalaması ile hemen hemen aynı seviyede. Tabi, bu benim adım kötü bir sonuç zira her türlü alanda listelerin sonunda bulunan ülkemizin bu alandaki değeri üzerinden kendimi karşılaştırmam, elbette kabul edebileceğim bir durum değil. Bu alanda ölçüm yapabileceğiniz çok çeşitli siteler var: karbonayakizi.comcarbonfootprint.com ve climatefriendly.com şeklinde ama ben size Atos firmasının, Türkiye’de herkesin kendi karbon ayak izini basitçe ölçebilmesi adına geliştirdiği eğlenceli bir uygulama olan Karbonolcer.com sitesini önereceğim.

Temel mantık tüm ölçüm sitelerinde aynı. Evinizde (veya kurumunuzda) yaşayan (veya çalışan) kişi sayısını giriyorsunuz. Enerji başlığı altında, enerji tüketiminiz için aylık fatura tutarınızı (veya kullanım miktarını) giriyorsunuz. Ulaşım başlığı altında, kullandığınız araçları ve yakıtınızı seçtikten sonra yaptığınız aylık kilometreyi giriyorsunuz. Toplu Taşıma Otobüs, Raylı Sistem ve Deniz Yolu başlıkları altında, günlük ortalama sefer sayınızı ve her seferin ortalama kilometresini giriyorsunuz. Ulaşım Hava Yolu (Yurt İçi) başlığı altında, 1 yılda yurt içinde hava yolu ile seyahat ettiğiniz şehirleri seçiyorsunuz ve sefer sayılarını giriyorsunuz. Yine aynı şekilde Ulaşım Hava Yolu (Yurt Dışı) başlığı altında, 1 yılda yurt dışına hava yolu ile seyahat ettiğiniz ülkeleri seçiyorsunuz ve sefer sayılarını giriyorsunuz. Tüm bunlardan sonra karbon ayak iziniz kg / CO2 üzerinden yukarıdaki şekilde ortaya çıkıyor.

Peki, karbon ayak izinizi düşürmek için neler yapabilirsiniz? İşte size ipuçları:

  • Eğer araç kullanıyorsanız veya alacaksanız, küçük motor hacmine sahip otomobilleri tercih edebilirsiniz.
  • Özel araç yerine toplu ulaşımı tercih edebilirsiniz.
  • Kısa mesafeleri yürüyerek veya bisiklet kullanarak kat edebilirsiniz.
  • Tasarruflu ampülleri, buzdolaplarını ve klimaları tercih edebilirsiniz.
  • Çamaşır ve bulaşık makinelerinizi tam doldurmadan çalıştırmamaya özen gösterebilirsiniz.
  • Mümkün olduğunca az ambalaj malzemesi tüketebilir ve atıklarınızı ayrıştırabilirsiniz.
  • Kullanmadığınız zamanlarda elektrikli cihazlarınızı stand-by yerine tamamen (fişten çekerek) kapatabilirsiniz.
  • Et tüketimini bir nebze de olsa azaltabilirsiniz. (Metan gazı salınımının en büyük kaynağı hayvan yetiştiriciliğidir.)

Özel hayatlarımızdaki karbon ayak izlerini azaltma konusunda farkındalık yaratabilmek dileğiyle.

Not: Bu yazımın girizgahı için, severek okuduğum Sabitfikir dergisinin Aralık sayısındaki İnsanın Sonsuzlukta Yolculuğu isimli şahane makalesi ile bana ilham veren değerli Ceyhan Usanmaz'a teşekkür ederim...